Zekâ ayva ve portakal gibi geç renk ve koku kazanan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk yıl güneşte pişmeden, bu soylu meyve ballanmıyor. (Ahmet Haşim)
Oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul, adım sonbahar.
(Atilla İlhan)
Sonbaharda çiçeklerden bahsetmek iyi gelir. İnsanın içini ilkbahardaymış gibi ümitle doldurur. (Paulo Coelho )
Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen uzun bir yazdan selametle çıkmak azımsanır şey değildir. Şükür yaz bitmiş, güze girmişizdir.
(Nazan Bekiroğlu – Mavi Lale)
Sonbahar -ki acının değişmez dipnotudur.
(Metin Altınok)
xx
Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan; / Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu. / Bize yaklaşıyordu. (Nihal Atsız)
- Eylül toparlandı gitti işte / Ekim filan da gider bu gidişle (Turgut Uyar)
Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.(Yahya Kemal)
– Ve seninle gelen ilkbaharım yerini sonbaharlara bırakırken hayat kulağıma fısıldadı: Doğmanın bedeli ölmek ise sevdanın bedeli ayrılıktır çünkü her ayrılık bir parça ölüm taşır içinde. (Burcu Yılmaz)
– En sevdiğim mevsime geldik.. Yapraklar sararacak, gök gürültülü yağmurlar yağacak. Sonbahar, hüzündür; Hüzün ise, ben demektir. (Özdemir Asaf)
– Kül mavinin yanına sarı gelirse sonbahar, sen benim yanıma gelirsen kıyamet olur. (Atilla İlhan)
– Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin ? ( Sabahattin Ali)
– Ve neylersin mevsim sonbahar işte; yaprak nasıl düşerse, gözyaşı da öyle düşer bu mevsimde; öylesine yavaş yavaş, öylesine hiç durmayacakmış gibi, öylesine damladıkça çoğaltır dumansız ateşimiz. (Sinan Yağmur)
– Yürüdüğün yollarda, / Çaresiz bir hüzün, / Adı Sonbahardı, / Son demiydi hüznün, / Ne kadar, karşı koysan da, / Yaşanacaktı ve yaşandı güzün ( Mustafa Murat GÜNGÖR)
– Tutuklandığım mevsim yazdı, serbest kalırsam artık her yer sonbahar.(Küçük İskender)
– Dedim ya, Eylül‘dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin (Cemal Süreya)
– Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsim. (Haşmet Babaoğlu)
– Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık. (Ahmet Telli)
– Her gönül insanı yemiştir, ömründe birkaç kez, Eylül‘ün tokadını. (Servet Saygınoğlu)
– Ne zaman sonbaharı düşünsem, ölmemi istemeyen birisi, elleriyle birlikte aklıma gelir. (Toni Morrison)
– Yalnızca resimler kalmalı annemden, deniz… sonbahar… ışıklı gemiler… el ele tutuşmalarımız… (Selim İleri)