İstanbul’da bahar çiçeklerin geçit töreni gibidir. İstanbul çiçekleri Mart’tan Mayıs’a kadar bir festival havasında açarlar. Renkler dile gelir şarkılar söyler. Kokular tüm sokakları sarar parklara korulara davet eder. Herkesin bir İstanbul hikayesi vardır. Benim gözümde İstanbul’un çiçeklerinin izleri var.
Sahneye ilk önce mimozalar çıkar. Sapsarı çiçekleri ile Adalar’da arzı endam ederler. Mimozaların sıcaklığı, Martın soğuğunu kırmaya başlar. Çiçekten öte bir ağaçtır Mimoza. Narin bir ağaç. Yabani değil bizzat dikilmelidir bahçenin en güzel köşesine. İllaki giriş kapısına dikilmeli ki sarmalıdır bir taç gibi.
Monolyalar görülür Mart’ın devam eden günlerinde. Boğaz’ın muhtelif parklarında görülürler. En güzeli ise Ihlamur Kasr’ında bulunur. Devasa bir ağaçtır bakmaya doyulmaz. Yalnız gülü kıskanan bir yanı vardır manolyanın. Kat kat açar yapraklarını.
Menekşe ve Nergisler, Lalelerin habercisidirler. Renkleri bir yana asıl kokuları pek bir davetkardır. Gülhane’de çınar ağaçlarının gölgesinde yürüyüş yaparken genzinizi yakar.
Sakura, Japonların İstanbul’a hediyesidir. Baltalimanı’ndaki Japon Parkı Nisan’ın ilk günlerinde muhakkak görülmelidir. Çok bekletmeye gelmez çünkü. Pembe bir rüya gibi kısacıktır ömrü.
Türk’ün asil çiçeği laleler tüm ihtişamı ile İstanbul’u süsler halı gibi kasnak kasnak. Nisan boyunca mestheder gözleri ve gönülleri. Şairlerin çiçeğidir laleler. Şiirlerinde bir köşeye iliştirmek isterler. Sevgiliyi bulur o köşede. Ömrü bir aydır belki. Ancak yaz kış yaşarlar camilerin duvarlarında.
İstanbul’un rengi Erguvandır. Öz çiçeğidir Boğaz’ın ta Roma’dan beri Erguvan’a doyacağız yer Rumeli Hisarı‘dır hem karadan hem denizden. İster Fatih’in mirası Hisar’dan Boğaz’ı seyredin, ister Boğaz’dan tüm ihtişamı ile Hisar’a bakın göreceğiz tek renk Erguvandır.
Mor Salkım enfes kokusu ile İstanbul kapılarının bir diğer süsüdür. Her yerde karşınıza çıkabilir. Özellikle Boğaz köşklerine çıkan yokuşlarda. Galata’nın ara sokaklarında da dev bir mol salkım bulabilirsiniz. Kokuyu takip edin yeter.
Bu kadar çiçeği sayıp ya gülü unutmak olmaz. Çiçeklerin şahıdır gül. Adı sarayın bahçesine verilmiş Gülhane olmuştur. Ve daha nicesi İstanbul’un sokaklarını parklarını süsler. Çeşit çeşit gül göreyim gözüm gönlüm açılsın derseniz Göztepe Gül Parkı’na bir bakın öyleyse.
Havalar ısınıp bahar yavaş yavaş terkederken İstanbul’u, sokaklardan başka bir koku gelir. Ilık bahar akşamlarında esen rüzgar Ihlamur kokusu taşır İstanbul’a.