Olanca muhteşemliğine rağmen İstanbul Boğazı’nın kıyı semtleri özellikle hafta sonları insan akınına uğrayarak bazen çekilmez olmakta. Şöyle yalnız başınıza boğaz deniz kenarında ağaçların altında oturmak nerdeyse imkansız. Elbette bir yalınız veya yalı sahibi tanıdığınız yoksa. Çünkü halka açık alanlar çok kısıtlı. Size bu hengameden sıyrılarak nefes alacağınız bir tavsiyem olacak. Denizi halka kapatılmış boğazın yalıları arasına sıkışmış bir huzur köşesi Vaniköy Camii.
Vani Mehmet Efendi Kimdir ?
1665 yılında IV.Mehmet’in saray imamlığını sayılabilecek Hünkar şeyhi sanında Vani Mehmet Efendi tarafında yaptırılan cami zamanla semte ismini vermiş. Semt dediğime bakmayın. Çengelköy’le Kandilli arasında sadece kıyı şeridinden ibaret küçücük bir yer. Caminin bir yanı boğaz, diğer yanı yemyeşil bir tepelik. Papaz Korusu deniliyormuş bu tepeye nedense. Tepenin arka tarafı şimdilerden lüks vilların işgaline uğramış. Caminin iki yanı yalılarla çevrili. Yola bakan tarafındaki bahçesi ise yüksek ağaçlarla kaplı. Bu nedenle yoldan geçerken görmeniz mümkün olmuyor.
Vaniköy Camii, İstanbul’un en güzel yalı camilerinden bir tanesi. Öyleki güzelliği ile diğer padişahlarında dikkatini çekiyor. Yapılışından 180 yıl sonra I.Mahmut camiye hünkar mahfili ekleterek av sonrası israhatlerini burada yapıp cuma namazlarını camide kılmaya başlamış.
Caminin boğaz bakan tarafında ulu bir çınar var. Camiinin inşaatı sırasında dikilen çınar şimdi tam 350 yaşında. Caminin minaresi ile yarışan çınarın güzelliğini sadece boğazdan geçenler farkedebiliyor. Boğaz turunu çıktığınızda Anadolu Hisarı’ndan Üsküdar’a doğru gelirken gözünüz kırmızı bir minare arasın.
Eğer yolunuz düşerse Vaniköy durağında inip camide bir vakit namaz kılın muhakkak. Çünkü bunca güzelliğine rağmen cemaatsizlikten pek muzdarip, pek bir garip bu cami. Cuma namazlarında bile çok sakinmiş. Çevresinde lüks içinde yaşayan yalılardan köşklerden bir medet yokmuş anlayacağınız.
Namazdan sonra da ulu çınarın altından boğazı seyredurun. Güneşi batırın karşı kıyılarda. İki köprü arasında ışık şölenine şahit olun. Huzuru bulun kısacası. Yanınızda bir iki aile dışında kimseyi görmeyeceksiniz merak etmeyin. Şehrin karmaşası akarken yolda ve boğazda size sadece gecenin keyfini çıkartın. Vanlı Mehmet Efendi’ye dua etmeyi de unutmayın.