Pürenli Yaylası Kampı

Pürenli Yaylası

Pürenli Yaylası, Düzce’nin Gölyaka ilçesi sınırları içerisinde 1400 m rakımlı bir yayladır. Düzce Ovası’nın güneyinde yer alan 1830 mt yüksekliğindeki Elmacık Dağı’nın tepelerinde Pürenli gibi bir çok yayla bulunmakta. Köknar ağaçları ile kaplı yaylada küçük bir gölet ve yayla evleri görebilirsiniz.

Neden kamp yapıyorum ? Penceremi açtığımda her seferinde başka bir manzara ile karşılaşıyorum da ondan. Güneşle birlikte doğuyor, yıldızlarla birlikte batıyorum. Bilmediğim yollarda yürüyorum. Yürüdükçe de kendim oluyorum.

Fatih YILDIZ – Yoldaki İZLER

Pürenli Yaylasına Nasıl Gidilir?

Pürenli Yaylası’na 2 farklı yol üzerinden ulaşabilirsiniz. Birincisi Akyazı-Mudurnu yolu üzerinde Taşkesti mevkiine kadar devam edilir. Buradan sapılıp 14 km orman yolu takip edilerek yaylaya ulaşılır. İkinci yol ise Düzce Gölyaka ilçe merkezi üzerinden Güzeldere Şelalesi yolu takip edilerek yaylaya çıkabilirsiniz. İki yolu da görebilmek için giderken Akyazı-Taşkesti yolunu kullandım. Oldukça virajlı bir yol. Orman yolu da dik sayılır. Dönüşte ise Gölyaka-Güzeldere yolunu tercih ettim. Gölyaka-Güzeldere yolu daha düz olmakla birlikte orman yolu baya uzun. Ancak oldukça keyifli bir yol. Benim yaptığım gibi her iki yolu da görmenizi tavsiye ederim.    

Pürenli Yaylası Kampı

Pürenli Yaylası ismini çan biçiminde küçük, sarı kırmızı ve güzel kokulu çiçekler açan, kökünden ağızlık, dallarından süpürge yapılan Püren Çalısı bitkisinden alır. Çam ağaçları ile kaplı geniş çayırları olan yaylanın küçük bir de göleti vardır. Zengin yaban hayvanı çeşitliliğine sahiptir. Ormanların derinliklerinde ayı, geyik, tilki, karaca, çakal ve yaban domuzu hatta kurt ile karşılaşabilirsiniz. Ancak bu hayvanlar yaylaya pek fazla yaklaşmazlar.

Yaylada herhangi bir tesis bulunmuyor. İstenilen yerde kamp kurabilirsiniz. Hafta sonları gölet çevresi oldukça kalabalık olur. Bu nedenle daha gerideki çayırlıkta da çadır kurulabilir. Ayrıca 2km uzaklıktaki Balıklı Yaylası da kamp kurmak için tercih edilebilir.

Bayrak Tepesi

6 kişilik kamp ekibimizle daha sakin bir yerde çadır kurmak için Pürenli Yaylası’ndan Balıklı Yaylası’na doğru hareket ettik. Yol üstünde açıklık bir alanda bulunan Bayrak Tepe’de kampımız kurmaya karar verdik. 

Bu tepenin en önemli özelliği çevre yaylalarda telefon çeken tek yerin sadece burası olması. Bu nedenle köylüler ve yaylaya gelen ziyaretçiler araçları ile buraya gelerek görüşmelerini yapıyorlar.

Bayrak Tepe’yi ziyaret eden sadece insanlar değil. Hayvan sürüleri de sulanmak için tepeye geliyorlar.Bu arada sürünün Kangalı arkadaşımızı görünce suyun yanında sevgi ihtiyacını da gidermiş oldu.

Kampta Kahvaltı

Çadırları kurmadan önce kahvaltı yapmaya karar verdik. Kamp ocağında kara demlikte çay yapmam göze batsa da bizi mutlu edecekti. 

Sıcak yaz günlerinde kamp yaparken yiyecekleri muhafaza etmenin en güzel yolu strafor köpük kutu kullanmaktır. Dondurulmuş su şişeleri sayesinde mini bir buzdolabı işlevi görmekte. 1 gün boyunca et gibi bozulabilecek yiyecekleri muhafaza ederken soğuk su ihtiyacını da gidermektedir.

Ekibimiz sabırsızlıkla kahvaltıyı beklerken kavurmalı yumurtamız pişmek üzere. Birazda afiyetle yiyip yürüyüşe çıkacağız.

Bu kampın tatlısı geleneksel lezzetimiz püzkevit oldu. İki bisküvi arasında servis edilen Serikten gelen güllü lokumlarımız kamp boyunca lezzet kattı. 

Lokumları yiyen bir arkadaşımız artık dayanamayıp heybetini gizlemeden yürümeye başladı.

Balıklı Yayla Trekking

Acemi ama hevesli trekking grubumuz başlarına geleceklerden habersiz mutluluk pozları verdiler. Balıklı Yaylasına doğru harekete geçtik.

Balıklı Yayla ortasında menderesler çizerek akan bir dereye sahip. Muhtemelen yayla balık gibi uzun ince yapıda olmasından dolayı bu ismi almış. Bir zamanlar derede alabalık olması da ihtimal dahilinde.  

Balıklı Yayla Düzce’nin en güzel yaylalarından bir tanesi. Çok güzel ahşap evler bulunmakta. Şehir merkezine ulaşımının kolay olmasından dolayı hayvancılıkla uğraşan köylüler yaylada sürekli ikamet edebilmekte.

Balıklı Yayla’yı boydan boya yürüyüp Pürenli’ye geçmek için bir yol arıyoruz. Yine acele eden ekip üyemiz sakin sakin yürüyor.

Yürüyüşümüze biraz olsun heyecan katmak için ekibimi küçük bir dere yatağından tepeye doğru tırmandırdım. Bu atraksiyondan gayet mutlu oldular.

Doğa yürüyüşlerinde öğrendiğim bir kuralı arkadaşlarıma da öğretmiş oldum. Rehbere her zaman uyacaksın ama asla güvenmeyeceksin.

Yürüyüş yolunda küçük bir derenin çağladığını gördüm. Düzce en sulak bölgelerimizden bir tanesi. Cennet gibi yaylanın her tarafından sular fışkırıyor. Dağlardan sızan sular dere olup ovaya doğru akıyor. Videonun sonunda izleyeceğiniz Güzeldere Şelalesinin kaynağı bu akan sular işte.

Kamp alanında başlayan yürüyüşümüzü Balıklı Yaylasını geçtikten sonra orman yolunu takip ederek yine aynı noktada tamamlamış olduk. Günün sonunda yaklaşık 15 km yol yürüdük. Bu tempoya alışık olmaya ekibimiz için artık çadırları kurup akşam yemeğini hazırlama vakti.

Kamp Ateşi

Kamp ateşi hazırlamadan önce bizden önceki mahlukların bıraktığı çöpleri topladım. İnsanlar neden bu kadar duyarsız anlamış değilim. Yapacakları sadece torbaya koyup çöp kovasına atmak.

Yemek pişirmek için kömürümüz olsa bile gece soğuk geçeceğinden oduna ihtiyacımız var. Bu yüzden ateşi harlı tutmak için ormandan kuru dalları topladık. Her zaman devrilmiş ağaçlar, kurumuş dallar bulunur. Testere ve baltamla kuru ağaçların dallarını keserek ihtiyacımızı giderdik.

Kamp ateşinin yanması ile ekip üyelerimizin açlık derecesi daha da arttı. Kamp mutfağımın mahareti artık dilde dile aktarılınca bu lezzetlerden tatmak isteyenlerin sayısı da artmaya başladı. Yemeğimiz yavaş yavaş pişerken ekip üyelerimiz de bana yardım ediyorlardı.

Aynı şirketten arkadaş grubumuzun bir de ismi PAF Takımı. Paf Takımı’nın ilk kampımız da olduk keyifli geçti.

Kamplarımın vazgeçilmezi olmaya aday muz tatlısı da bu akşam menüde ki yerini aldı. Kabuğunun içinde pişen muzun sesi bile müthiş.

Yaylada gün batarken Bayrak Tepeye telefonla konuşmaya gelen köylüler hiç eksik olmadı. Mavi saat çekimlerime araçlarının ışıkları ile renk kattılar.

Yemekler yenildikten sonra artık ateşin başına geçip kara demliği dinleme vakti geldi.

Yıldızlar Altında Kamp

Dostlarla yaptığımız bir kamp gecesinin daha sonuna gelirken gökyüzünü kaplayan yıldızlarında altında uyumanın keyfini çıkartıyoruz. Bazı arkadaşlar tulumlarını dışarı çıkartıp dakikalarca yıldızları seyretti. Uzaya meraklı bir arkadaşımız da takım yıldızlarını çizdi parmakları ile. Kampta ayı ziyaretimize gelmedi ancak Büyük Ayı hep bizimleydi. 

Kamp Sabahı

Yabanda kamp yaparken genelde gece huzursuz olurdum. Ancak bu sefer deliksiz bir uyku çektim. Kuş sesleriyle uyanıp çadırımın penceresini her zaman ki mutlulukla açtım.

Ekibimiz uykudayken ateşi yakıp çayı demlemeye başladım. Teker teker çadırlarından çıkarken arkadaşlarımızın yüzlerindeki mutluluk belli oluyordu. Kahvaltıda sucuklu yumurtayı görünce daha da mutlu oldular.

Kahvaltı sonrası kamp spesyalemlerinden bir tanesi olan moka potta esperesso kahve vardı. 2.Dünya savaşı sırasında İtalyanların icadı olan bu küçük cezve neredeyse gerçek esperesso yapıyor. Suyu kaynatarak buhar basıncı ile kahvenin demlenmesini sağlayan kullanışlı bir alet. Ocak ve ateş üstünde elektrik ihtiyacı olmadan kahve yapılabiliyor.

Kahvemi yudumlarken yayladaki son dakikalar. Artık dönüş vakti geldi. Taşın toprağın kokusunu içime çekip doğayla vedalaşıyorum.

Güzeldere Şelale

Dönüş yolunda Güzeldere Şelalesi istikametini kullandık. Yemyeşil çok keyifli bir yol. Yamaçlardan küçük şelaleler eşlik ediyor. Yolun sonunda ekimizi büyük bir sürpriz bekliyor. Türkiye’nin tek parça olarak en yüksekten dökülen şelalesini görüyoruz. Güzeldere Şelalesi tam olarak 120 mt’den düşüyor. Düzce Türkiyenin en çok şelalesi olan şehirlerinden bir tanesi. Başka bir videomuzdan diğer şelaleleri de birlikte gezeceğiz.

Videomu beğenmenizi, görüş ve sorularınızı yorum olarak iletmeniz ayrıca kanalıma abone olmanızı önemle rica ederim .