Hindistan’ın kuruluşunun zeminini hazırlayan Mahatma Gandhi’nin barış yanlısı yaşamı her haliyle örnek alınmaya değerdir. Mahatma Gandhi yaşamları boyunca haksızlığa uğramış Hintli vatandaşların hakları için barışçıl politikalarla hak savunuculuğu yapmıştır. Mahatma Gandhi’nin torunu Arun Gandhi’nin dedesinden edindiği yaşam derslerini sizler için derledik.
Yazı İçerikleri
Öfkeyi iyi için kullan. Otomobiller için yakıt neyse, insanlar içinde öfke odur, ileri doğru hareket etmeni ve daha iyi bir yere gitmeni sağlar. O olmadan zorluklara meydan okuyacak motivasyonu bulamayız. Öfke haklıyı ve haksızı ayırt etmemiz için bizi zorlayan bir enerjidir. Öfkeni insanlığın iyiliği için bilgece kullanmalısın. Onun sevgi ve gerçek arayışında çözümler bulmana yardımcı olmasını sağla.
Yürekten inanarak dile getirilmiş bir “hayır” yalnızca karşındakini hoşnut etmek ya da daha kötüsü sorun çıkmasın diye söylenmiş bir “evet”ten daha iyidir.
Başka insanların beklentilerine uymak sizi mutlu kılmaz, dünyayı biraz bile daha iyiye götürmez.
Sesinizi konuşarak yükseltebileceğiniz gibi, hareketlerinizle de yükseltebilirsiniz.
Eğer az sözcüklerin adamıysan, konuşma yaptığında düşüncesizce şeyler söyleme olasılığın düşüktür, her sözü tartarak söylersin.
Çoğunluğa ayak uydurmanın gürültüsü, gerçeğin sessizliğini bastırır.
Aklın, pek çok penceresi olan bir oda gibi olmalı. Bırak değişik rüzgarlar dört bir yandan içeriye girsin, ama içlerinden bir tanesinin seni uçurup götürmesini de kabul etme.
Dünyannın bir parçası olun ve olabildiğince çok düşünceyi içselleştirin. Sonra yalnız kalabileceğiniz sessiz bir yere çekilip bu düşünceleri daha iyi bir dünya yaratmak için nasıl kullanabileceğinize karar verin.
Eğer kendi değerinizi sahip olduğunuz para ve maddi kazanca göre nitelendirmeye kalkarsanız, sonunda kendinizi boşlukta hissedebilirsiniz. Parayla satın alınabilecek hiçbir şey bu boşluğu dolduramaz.
Maddiyatçılık ile ahlak arasındaki ilişki ters orantılıdır. Biri arttığında diğer azalır.
Yeteneklerimi nasıl edinirsek edinelim onların sahibi değil yalnızca emanetçisiyizdir. Yaptıklarımızla yada yardımlarımızla yeteneklerimizi başkalarına devrederiz.
Yalandan vazgeçip gerçeği izlemeye karar vermeniz yaşamınızı değiştirebilir – hatta ülkenizi de.
Bir şeyi boşa harcamak kötü bir alışkanlıktan daha fazlasıdır. Dünyaya karşı kayıtsızlık ve doğaya karşı suçtur.
Aç gözlülüğümüz ve alışkanlık haline getirdiğimiz savurganlıklar yoksulluğun sürüp gitmesine neden oluyor; bu tüm insanlığa karşı işlenen bir şiddet suçudur.
Kitaplar toplamış olduğunuz eşyaların büyük bölümünü atmanız gerektiğini söyler. Çünkü bunlara gereksiniminiz yoktur. Asıl soru : bütün bunları neden satın aldınız ?
Çocuklarının öğrenmesini istediğin şeyi yaşa.
Çocuklar kendilerine saygı gösterildiğinde gelişirler.
Her bir parça önemlidir ve bütünün oluşmasını sağlar. Tıpkı çıkrığın düzgün çalışması için minik yaya gerek duyulması gibi, bireylerin de toplumun bütünleyici parçalarıdır. Hiç kimse gereksiz ya da önemsiz değildir. Ancak birlikte varlık gösterebiliriz.
Gerçek servet para yada hakimiyetle değil, tüm insanların bir saygınlığı olduğunu kabul ederek elde edilir. Bir bireyin esenliği herkesin esenliğinde yatar.
Dünyada şiddet büyük oranda “Toplumun Yedi Günah”ından kaynaklanmaktadır :
Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra seninle dövüşürler ve sonunda sen kazanırsın.
Dünya görüşümüzü genişletmek için büyük düşünürlere olduğu kadar sıradan köylülere güvenerek alçakgönüllüğe de ihtiyacımız var.
Bırak bilgi esintisi bütün açık pencerelerden içeriye süzülsün.
Eğer siz iyiyseniz çevrenizdeki herkesi de olduklarından daha iyi olmaları için heveslendirirsiniz.
Dünyayı korkuyla değil sevgiyle ileriye taşı.
Beş temel direk :
Bağışlayıcı olmak cezalandırıcı olmaktan daha fazla yiğitlik gerektirir. Rengimiz ve ırkımız ne olursa olsun, önyargılar hepimizin içindedir. Karakterimizdeki bu zayıflığın ayrımına varamazsak değişemeyiz. Ancak zor durumlar karşısında nefret ve kötülük yerine sevgi ve iyilik gösterirsek dünyayı değiştirebiliriz.
Barış ve umut ancak kendimizi başkalarına açmayı başardığımızda çiçek açar. Yalnızca yakın akrabalarımı değil tüm insanlığı bir aile olarak kabul etmeliyiz.
Hep çok seyahat eden adamların arasına giriyordum, çünkü biliyordum ki aradıklarımı görecek ve hatırlayacak olan…
Rosa Adası Rose Adası Cumhuriyeti, 1968 yılında İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın Adriyatik Denizi'nde kendi inşa…
Sivas Kartalca Köyü Elbeyli Kartalca Köyü, Sivas'a bağlı küçük bir köy. Dedelerimin köyü. Ancak yıllarca…
Yedigöllerde Sonbahar Yedigöller, Türkiye'de sonbaharın en güzel yaşandığı yerlerinde başında gelir. Rengarenk ağaçları ile masalsı…
https://www.youtube.com/watch?v=ZOlWrrZc1fo SJCAM 4000 aksiyon kamerası uygun fiyatına göre oldukça yüksek performansı ile dikkat çeken bir…
https://www.youtube.com/watch?v=wzs_rgKzhKA Fıstıklı Köyü, Yalova Armutlu’nun adı gibi çok güzel olan köylerinden bir tanesi. Ailecek ilk…