Anadolu’da seyahat ederken saat kulesi ile karşılaştığımda o şehre karşı her zaman bir sempati duyarım. Demiryolu gibi geç gelmesine rağmen saat kuleleri bu topraklar tarafında çabucak sahiplenilmiş. Özellikle Sultan II. Abdülhamid Han’ın öncülüğünde yurdun dört bir tarafında yayılmış saat kuleleri. Şehirlerin odak merkezi olmuşlar. Halk tarafından büyük teveccühle karşılanmışlar. Benim saat kulelerine yakınlığım da bundan olsa gerek.
Yazı İçerikleri
Saat kuleleri Avrupa’da 14.yy itibaren yapılmaya başlanmış olmasına rağmen ülkemizde 18. ve 19. yy’larda ancak yaygınlaşmış. Bunun en büyük sebebi müslümanların halihazırda günlük zaman dilimlerini belirleyen 5 vakit ezan gibi bir mekanizmalara zaten sahip olmasıdır. Minareler doğal bir saat kulesi vazifesi görerek insanların ihtiyaçları karşılamaktaydı. Müslümanlar bilimadaları da kum saati, güneş saati, su saati hatta fil saati gibi icatlar yaparak bu vakitleri belirlemeyi kolaylaştırmaya çalışmışlardı. (Bakınız : İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi). Özellikle güneş saatleri şehirlerin büyük camilerinde yeralmaktaydı. Bununla birlikte muvakkithaneler de saatleri belirlemekte işlev görüyordu.
Osmanlı’da 17.yy’dan itibaren Avrupa’daki bilim ve sanayideki gelişmeleri takip etmek için çeşitli reform hareketleri başlatıldı. Saat kuleleri de bu batılalaşma hareketinin simgesi haline gelmiştir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde de geçen kayıtara göre Osmanlı topraklarında ilk saat kulesi 1577’de Üsküp’ yapılmıştır. Anadolu’da inşa edilen ilk saat kulesi ise 1797 tarihli Safranbolu’dadır.
Sultan II. Abdülhamit saat kulelerinin yapımına büyük katkısı vardır. Sadece bu dönemde 144 adet saat yaptırılmış. Özellikle Abdülhamid Hanı’n tahta çıkışının 25. ve 30. yıl dönümlerinde şehirlerin valileri kule yaptırıp sultana sunma yarışına girmişler. Bunlar içinde ise en görkemlisi elbette İzmir Saat Kulesi olmuş. Kendisi kadar açılışısı oldukça şatafatlı olmuş. 100 yıldan fazla olmasına rağmen halen İzmir’in en önemli olaylarında bir tanesidir.
Saat kulelerinin yapımı Cumhuiyet dönemi valileri tarafında da devam etmiştir. Halen şehirlerin simgesi durumundaki bir çok kule bu dönemde yapılmıştır.
Şehirler için bu kadar önemli olmalarına karşın saat kulelerine karşı genel bir vefasızlık gösterilmiş. Bir çok kule kasti sebeplerden yıktırılmış yada kaderine terk edilmiştir. Bunun altında tek bir sebep aklıma geliyor. Bu eserlerin Abdülhamid Han emri ile yaptırılmış olması. Bende oluşan intiba bu. O kadar çok örneği varki. Edirne Saat Kulesi’nin dinamitle patlatılması, Amasya’daki kulenin köprü inşaatı için yıkılması en hazin olanları. İzmir Saat Kulesi bile ciddi bir tamir görmemiş hatta üzerindeki Osmanlı tuğralı işlemeleri kaldırılmıştır. Sivas Kalesinde yıkılan bir saat kulesinin varlığı bile yıllar sonra farkedilmiştir.
Genellikle şehirlerin meydanlarına inşa edilmekle birlikte, tepelere yapılarak sadece çanı ile işlev göre saat kuleleri de bulunmaktadır. Göynük Saat Kulesi bunun en güzel örneğidir. İstanbul’da ki saat kuleleri Anadolu şehirlerindeki kadar önemli bir figür olamamışlardır. Kule formunda en önemlisi Dolmabahçe Saat Kulesidir. Diğerleri Hamidiye Saat Kulesi, Şişti Etfal Saat Kulesi ve Tophane Saat Kulesidir. Bunların haricinde İstanbul’da çatılarda yada binaya bitişik nizamda saat kuleleri yaygındır. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, İstanbul Üniversite Kapısı örnek gösterilebilir.
Günümüzde bile ihtiyaç olmamasına rağmen saat kulelerine büyük ilgi vardır. Özellikle simgesel bir yapısı olmayan il ve ilçeler saat kuleleri yaparak bu açıklarını kapatmaya çalışmaktalar. Ancak sonrada yapılan saat kulelerinin başarılı örnekleri çok az sayıdadır. Gayri ciddi örnekleri özensiz bir şekilde inşa edilmeye devam etmektedir.
Yolculuklarımızda karşılaştığımız gönlümüzde yer edinen saat kulelerinden kesitleri aşağıda bulabilirsiniz. Bu listede olmayan kuleler de bulunmakta. Onları da ziyaret ettikçe, yeni saat kuleleri ile tanışınca listeye eklenmeye devam edilecektir.
1860 yılında Ziya Paşa tarafında yaptırılan Amasya Saat Kulesi, 1940 yılında dönemin valisi tarafından köprü inşaatı sebep gösterilerek yıkılmış. Günümüzdeki kule ise 2002 yılında tarihteki özgün formunda uzak bir şekilde tekrar inşa edilmiş.
İlk olarak 1827 yılında Galata kulesinin bir replikası olarak inşa edilmiş ancak 1897 yılındaki depremde yıkılmıştır. Günümüzdeki yapı 1902 yılında tekrar yapılmıştır.
1870 yılında inşa edilen Agios Yannis Kilisesinin çan kulesine küçük bir kat eklenrek saat kulesi haline getirilmiştir. 1928 yılında camiye çevrilmesinden sonra Saatli Cami olarak anılmaya başlanmıştır.
1923-1924 yılında milli mücadelede anısına yaptırılmıştır. Kadransız olarak edilen kule Akrebin Yolculuğu filmine ev sahipliği yapmış. Ne yazıkki yine film çekimi sırasında yanarak yok olmuş. 2001’de aslına uygun olarak tekrar inşa edilmiş.
Ahşap saat kulelerin nadir örneklerinde Mudurnu Saat kulesi ilk olarak 1890 yılındı yapılmış. Daha sonra 1905 ve 1960 altında çıkan yangınlar sonrası iki kere daha yapılmak zorunda kalınmış.
Bursa’nın tarihi ilçesinde yer alan Yenişehir Saat Kulesi ilk olarak 1906 yılında inşa edilmiş. Yunan işgalinden yıkıldıktan sonra 1936 yılında Zafer anıtı olarak tekrar inşa edilmiş.
Çanakkale Saat Kulesi Sultan II.Abdülhamid’in tahta çıkışının 20.yılı anısına 1897-1898 yılında Cemil Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Yakın tarihte devlet eliyle yapılan vandallıklara en iyi örnek Edirne Saat Kulesi olsa gerek. Mekedonya Kulesi olarak adlandırılan eski Edirne Roma Surlarının burçlarından bir tanesi üzerine inşa edilen saat kulesi 1953 yılında şehir siluetini bozduğu gerekçesi ile dinamitle patlatılmış.
Saat kulelerinin Sultanahmeti dense yeridir. 1901 yılında Kamil Paşa tarafından şatafatlı bir törenle açılmıştır. Endülüs mimarisinin ülkemizdeki az sayıdaki örneklerinden bir tanesidir.
Bergama Saat Kulesi, 19.yy’da hükümet konağı olarak inşa edilen günümüzde ilçe emniyet müdürlüğü olan binanın çatısında yer almaktadır.
İzmit’in simgesi, aynı zamanda en estetik tarihi saat kulelerinde bir tanesidir.
1797 tarihli Safranbolu saat kule Anadolu’da inşa edilen ilk saat kulesidir. 200 yıllık kadranı halen çalışır durumda olması ile ünlüdür.
Şanlıurfa Ulu Cami avlusunun kuzeybatı köşesinde Haçlı Kontluğu döneminde kalma kilise çan kulesi 1927-1945 yılları arasında Urfa Saat Kulesi’ne dönüştürülmüştür.
1901 yılında Bekir Paşa tarafından yaptılan Tokat Saat Kulesi şehir günlelik yaşamında büyük yer kaplar. Günümüzde bile iftar vakitlerinde kullanıma devam etmektedir. 33 mtlik kulenin belki de en önemli özelliği yapılışından itibaren alt katında bir saat dükkanının olması. Saatçi kulenin bakımından sorumludur.
İstanbul’daki saat kuleleri içinde en güzel olanı. Yine Abdülhamid tarafından 1894 yılında Balyan ailesine yaptırılmış.
Bu dünyada görmek istediğin değişiklik ol Hindistan'ın kuruluşunun zeminini hazırlayan Mahatma Gandhi'nin barış yanlısı yaşamı…
Hep çok seyahat eden adamların arasına giriyordum, çünkü biliyordum ki aradıklarımı görecek ve hatırlayacak olan…
Rosa Adası Rose Adası Cumhuriyeti, 1968 yılında İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın Adriyatik Denizi'nde kendi inşa…
Sivas Kartalca Köyü Elbeyli Kartalca Köyü, Sivas'a bağlı küçük bir köy. Dedelerimin köyü. Ancak yıllarca…
Yedigöllerde Sonbahar Yedigöller, Türkiye'de sonbaharın en güzel yaşandığı yerlerinde başında gelir. Rengarenk ağaçları ile masalsı…
https://www.youtube.com/watch?v=ZOlWrrZc1fo SJCAM 4000 aksiyon kamerası uygun fiyatına göre oldukça yüksek performansı ile dikkat çeken bir…